Şirketleşme ve kurumsallaşma. Gözümüzün görebildiği her şeyi gözümüzün görebilmesini sağlayan şey işte budur. Klima veya kombinizi çalıştırıp soğuk kış günlerinde ısınmanızı sağlayan, refahın çağlar boyunca hiç artmadığı kadar birkaç yüz yılda artması ile günde üç öğün yemek yenme standardını oturtan, bu makaleyi elektronik cihazlarınızın ekranında okumanıza imkân veren, Avustralya Brisbane’de mühendis olarak çalışan kuzeniniz ile dilediğiniz her saniye iletişim kurmanıza olanak sağlayan her şey öncelikle ticaretin ve ardından endüstrinin eseridir.
Hayvanlardan Tanrılara-Sapiens kitabında Yuval Noah Harari’nin şu cümleleri sınırlı sorumlu şirketleri en yalın biçimde ortaya koyar. “X şirketi bizim kolektif hayal gücümüzün ürünüdür. Avukatlar buna “yasal kurgu” adını verirler. Elle gösterilemez, fiziksel bir nesne değildir. Ancak hukuki bir varlık olarak vardır. Tıpkı sizin veya benim gibi, faaliyet gösterdiği ülkenin yasalarına bağlıdır. Bankada hesap açabilir ve mal mülk edinebilir. Vergi öder, bünyesinde çalışanlar veya sahipleri tarafından dava edilebilir. X şirketi bir tür yasal kurgu olan “sınırlı sorumlu şirketler” kategorisindedir. Bu tür şirketlerin ardındaki fikir, insanlığın en dâhiyane buluşlarından biridir. Homo sapiens bin yıllarca bu şirketler olmadan yaşadı. Yazılı tarihin büyük bölümünde, mala mülke sadece etten kemikten yapılmış, iki ayağı üstünde duran, büyük beyinli insanlar tarafından sahip olunabilirdi. Eğer 13. yüzyıl Fransa’sında Jean diye biri yük arabası atölyesi kursaydı, bizzat kendisi işyeri olurdu. Yaptığı bir yük arabası satıştan bir hafta sonra bozulsa, satın alan kişi Jean’ı şahsen dava ederdi. Jean iş kurmak için bin altın borç alıp işi batırsaydı, aldığı borcu ödemek için kendi şahsi mallarını satması gerekirdi: evini, ineğini veya toprağını. Hatta çocuklarını köle olarak vermesi bile gerekebilirdi. Borcunu kapatamaması durumunda da devlet tarafından hapse atılabilir veya alacaklıları tarafından köle yapılabilirdi. Jean atölyesinin ortaya çıkardığı tüm durumlar için tamamen ve sınırsız olarak sorumluydu. Eğer o dönemde yaşasaydınız, bir işyeri açmadan önce muhtemelen bir daha düşünürdünüz. Elbette bu hukuki durum girişimciliği baltalıyordu, insanlar ekonomik riskler alarak yeni işyerleri açmaya çekiniyorlardı. Yeni bir işyeri kurmak, insanların ailelerini tamamen muhtaç durumda bırakma riskini almasına nadiren değiyordu. Bu yüzden insanlar kolektif olarak sınırlı sorumlu şirketlerin varlığını hayal etmeye başladılar. Bu tür şirketler yasal olarak kendilerini kuran, şirkete yatırım yapan veya yöneten insanlardan büyük ölçüde bağımsız yapılardı. Geçtiğimiz birkaç yüzyılda bu tür şirketler ekonomik ortamın başlıca aktörleri hâline geldiler ve biz onlara o kadar alışmış durumdayız ki, onların hayal gücümüzde yaşadığını unuttuk. Sadece zihinlerimizde var olmalarına rağmen, hukuk sistemlerimiz onları yasal ve adeta etten kemikten yapılmış yaratıklar olarak tanır.”
Dolayısıyla, modern dünyamızda, bir girişimcinin, sınırlı sorumlu bir şirket üzerinden riski minimize ederek işe koyulması yerine tüm riski sırtlanarak bir işe atılması son derece yanlış bir hareket olacaktır. Bu yasal ve soyut sınırlı sorumlu şirket şemsiyesi altında olmadan yapılmaya çalışılan her ticaret yahut her endüstriyel faaliyet 2018 dünyasında er ya da geç bir noktada başarısızlıkla neticelenmeye mahkumdur. Bu nedenle; öncelikle şahıs şirketleri, adi ortaklıklar gibi eski usul primitif çözümleri bir yana bırakarak Limited Şirket yahut Anonim Şirket ile iş hayatınıza bir rota çizmek en makul çözümdür. Peki hangisi ile?
Limited Şirket
Öncelikle Limited Şirketlerin detayına inmeden temel özelliklerinden bahsetmek doğru olacaktır:
- Limited Şirketler tek ortakla kurulabilmekte ancak ortak sayısı 50’yi aşamamaktadır.
- Bir Limited Şirket minimum 10.000,00-TL sermaye ile kurulabilir.
- Limited şirketlerde, şirket ortakların sorumluluğu taahhüt ettikleri sermaye oranının ödenmesinden ibarettir. Ortaklar; yalnızca şirkete koymayı taahhüt ettikleri sermaye miktarı ile limited şirkete karşı sorumludurlar.
- Limited şirket ortakları, şirketin özel şahıslara yahut şirketlere olan borçlarından dolayı sınırlı sorumludur. Limited şirketten alacağı olan özel gerçek kişi ya da tüzel kişiler, alacak nedeniyle limited şirket ortaklarının şahsi mallarına başvuramayacak, ortaklara karşı takibe girişemeyeceklerdir. Ancak; limited şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borçları, sgk primi borçları gibi kamu borçlarından (amme alacakları), sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumludurlar. (6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 35. maddesi uyarınca)
- Limited şirketlerin tahsil edilemeyen amme borçlarından dolayı ortakların yanı sıra şirketin kanuni temsilcileri yani müdürleri (şirket ortaklığı olmaksızın) de şahsen sorumludurlar[1]. Dikkat edilmesi gereken nokta ise ortaklar açısından gündeme gelen sınırlı sorumluluk meselesinin müdürler ve kanuni temsilciler için gözetilmeyecek olmasıdır. Dolayısıyla, ortakların, şahsi mal varlıklarından, yalnızca taahhüt ettikleri sermaye nisabında amme borçlarından sorumlu tutulması mümkün iken kanuni temsilci ve müdürlerde sınırlı sorumluluk mevcut olmayıp, borcun tamamıyla sorumlu tutulurlar.
- Limited şirketlerde genel kurul ile müdürler kurulu olmak üzere iki organ mevcuttur. Müdürler, genel kurul tarafından seçilir. Müdürler, ortaklar arasından seçilebileceği gibi şirketle herhangi bir ortaklık bağı bulunmayan üçüncü şahıslardan da seçilebilirler. Limited şirkete birden çok müdür seçilebilir, bu durumda müdürler kurulu oluşur. Bu durumda, müdürlerden birisi genel kurul tarafından müdürler kurulu başkanı olarak atanır. Müdürler kurulu kararlarını çoğunlu nisabıyla alır. Ana sözleşmede aksine herhangi bir düzenleme yok ise, müdürler kurulu toplantılarında karar için eşit oy sayısı mevcut ise müdürler kurulu başkanının oyu üstün kabul edilir.
- Limited şirketlerde hisse devri için; yazılı hisse devri sözleşmesi hazırlanması ve bu sözleşmenin noterce onaylanması, ardından hisse devrinin şirketin genel kurulunca onaylanması ve hisse devrinin ticaret sicile tescili ile son olarak hisse devrinin şirketin pay defterine kayıt edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle limited şirketlerde hisse devri anonim şirketlere göre daha zorlu ve meşakkatli kabul edilir.
- Limited şirketlerin halka arz imkânı mevcut değildir.
- Limited şirketlerde şirket hissesi, hisse iktisap tarihinden itibaren kaç yıl sonra satılırsa satılsın, satış bedeli üzerinden elde edilen kazanç gelir vergisine tabidir. Anonim şirketlerdeki vergi muafiyetine konu 2 (iki) yıl hususu limited şirketlerde geçerli değildir.
Anonim Şirket
Bir diğer yandan da, detaylı bir irdeleme yapmaksızın anonim şirketlerinin temel noktalarına göz atmak gerekirse:
- Anonim şirketler de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca tek ortaklı olarak kurulabilmektedir. Bir anonim şirketin ortak sayısı ise kanunla sınırlandırılmamıştır, bu nedenle sınırsız sayıda gerçek ya da tüzel kişi anonim şirkete ortak olabilirler.
- Anonim şirketler minimum 50.000,00-TL sermaye ile kurulabilirler.
- Anonim şirketlerde, şirket ortakları, şirketin özel ve kamu alacaklarından yalnızca taahhüt ettikleri esas sermaye tutarı oranında sorumludurlar. Dolayısıyla, anonim şirketten alacağı olan bir özel/kamu fark etmeksizin gerçek yahut tüzel kişi, alacağını tahsil edebilmek adına anonim şirket ortaklarının malvarlıklarına başvuramayacak, tahsil için dava yahut icra takibi yoluna girişemeyecektir.
- Ancak; amme/kamu alacaklarında Anonim Şirket yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu hususu şirket ortaklarına göre farklılık göstermektedir. Anonim şirketin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarından, anonim şirketin yönetim kurulu üyeleri tüm şahsi mal varlıklarıyla sorumludur. Bu husus da Anonim Şirket yönetim kurulunda bulunan gerçek ya da tüzel kişilere ağır bir sorumluluk yüklemektedir.
- Anonim şirketlerde genel kurul ve yönetim kurulu olmak üzere iki organ mevcuttur. Yönetim kurulu, genel kurulca seçilen en az bir üyeden oluşmaktadır. Bu yönetim kurulu üyesinin şirket ortağı olma mecburiyeti bulunmamaktadır. Yönetim kurulu üyesi gerçek kişi olabileceği gibi herhangi bir tüzel kişi de olabilir. Yönetim kurulu, esas sözleşmede daha ağırlaştırıcı bir hüküm mevcut bulunmadığı takdirde üye sayısının çoğunluğu ile toplanır ve kararlarını da toplantıda hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alır. Ancak; limited şirketten farklı olarak, yönetim kurulu toplantılarında alınmaya çalışılan kararlar hususunda, verilen oylarda eşitlik olması durumunda yönetim kurulu başkanının oyu ayrıcalıklı veya altın oy olarak kabul edilmemektedir. Anonim şirketlerde oylamada eşitlik durumunda konu gelecek toplantıya ertelenir, ikinci toplantıda da eşitlik bozulmaz ise söz konusu öneri reddedilmiş sayılır.
- Anonim şirketlerde hisse devri limited şirketlere göre çok daha esnek ve kolaydır. Anonim şirketlerde hisse devri yalnızca hisse devri sözleşmesi ile gerçekleştirilebilir. Şayet hisseler için hisse senedi basılmış veya geçici ilmühaber çıkartılmış ise bunlar da ciro edilerek devredilebilecektir. Anonim şirketlerdeki hisselerin devri için noter onayı ve ticaret sicile tescil işlemleri şart değildir.
- Anonim şirketlerin halka açılma ve borsaya kote olma imkanları vardır.
- Anonim şirketlerde, şirket pay senedinin, gerçek kişilerce iktisap tarihinden itibaren 2 (iki) yıl geçtikten sonra satılması durumunda, elde edilen kazanç gelir vergisine tabi değildir. Dolayısıyla gerçek kişiler, anonim şirket hisselerini iki yıldan fazla elinde bulundurduğu takdirde, devir durumunda gelir vergisinden muaf tutulmaktadırlar.
Anonim ve limited şirketlere ilişkin olarak bu çok kısa özeti göz önünde bulundurarak, özellikle yeni kuruluş veya kurumsallaşma aşamasında bulunan tacirlerin, anonim şirketi tercih etmesinin vergi istisnaları, teşvikler, hukuki sorumluluklar gibi hususları göz önüne aldığımız vakit daha uygun olacağı, anonim şirketlerin tacirlere büyük esneklik ve kolaylık sağladığı kanaatindeyiz…
1 Prof. Dr. Hasan Pulaşlı, Şirketler Hukuku Genel Esaslar Güncelleştirilmiş ve Genişletilmiş 4. Baskı, Adalet Yayınevi-Ankara 2016, s.814
AV. ALPER ÇETİN (alper@cetinavukatlik.com)
Ofisimizin konu ile alakalı hizmetlerine ilişkin detaylı bilgi almak için:
Siz de fikrinizi belirtin