
Kitle Fonlaması (Crowdfunding) Yöntemi
Kitle fonlaması (Crowdfunding), çok sayıda bireyin bağış, yatırım veya ön satış yöntemiyle projelere finansman sağladığı, modern bir fonlama sistemidir. Bu yöntemde bireyler kitle fonlama platformları aracılığıyla bağışta bulunabilir, girişimlerden pay satın alabilir veya üretilecek ürün ve hizmetlere yönelik ön sipariş verebilir. Türkiye’de katma değeri ve rekabet gücü yüksek girişimlerin finansal açıdan desteklenmesi amacıyla kitle fonlaması yöntemi yasal ve kurumsal olarak sistemleştirilmeye başlanmıştır.
Kitle fonlaması son yıllarda Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere Almanya, İngiltere gibi birçok ülkede kullanılmakta olup, yeni kurulan veya büyüme aşamasındaki şirketler için alternatif bir finansman modeli olarak önem kazanmıştır. Temelde; çok sayıda bireysel yatırımcının seçtikleri bir projeye finansman sağlaması, bunun karşılığında bir menfaat elde etmesi, sembolik ödül alması veya yalnızca bağışta bulunması esasına dayanır. Ürün geliştirme aşamasında ön sipariş verilmesi de bu kapsamda değerlendirilen yöntemlerden biridir.
Kitle Fonlaması Türleri
Kitle fonlaması genel olarak “yardım amaçlı” ve “yatırım amaçlı” olmak üzere iki ana sınıfta incelenmektedir.
1. Yardım Amaçlı Kitle Fonlaması
Yardım amaçlı kitle fonlaması, ödül temelli ve bağış temelli olmak üzere ikiye ayrılır. Ödül temelli sistemde, projeye maddi destek sağlayan kişilere ürün veya hizmet karşılığında fayda sunulur. Bağış temelli sistemde ise destekçiler herhangi bir maddi karşılık beklemeden projeye katkı sağlar. Bu yöntemler finansal piyasa mevzuatı kapsamında değerlendirilmez.
2. Yatırım Amaçlı Kitle Fonlaması
Yatırım amaçlı kitle fonlaması ise paya dayalı kitle fonlaması ve borçlanmaya dayalı kitle fonlaması olarak ikiye ayrılmaktadır.
Paya dayalı kitle fonlamasında yatırımcı, girişim şirketinden ortaklık payı (hisse) edinir. Borçlanmaya dayalı kitle fonlamasında ise yatırımcılar girişimciye borç vermekte; girişimci belirli bir vade sonunda anapara ve faiz ödemesi yaparak borcu geri ödemektedir.
Bu iki yöntem de finansal piyasa işlemi niteliğinde olduğundan birçok ülkede ilgili düzenleyici ve denetleyici kurumların gözetimine tabidir. Türkiye’de 28.11.2017 tarihinde de Sermaye Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklik ile Sermaye Piyasası Kurulu (“SPK”) kitle fonlamasına ilişkin yetkili kılınmıştır. 27.10.2021 tarihinde SPK, Paya ve Borçlanmaya Dayalı Kitle Fonlamasına İlişkin Tebliğ (III-35/A.2) ile kitle fonlaması faaliyetleri ile platformlarına ilişkin ikincil düzenlemeyi de bilahare yürürlüğe koymuştur. Bu tebliğde paya ve borçlanmaya dayalı kitle fonlanması esas ve usulleriyle düzenlenmiş ve bu faaliyetlere bankacılık mevzuatı hükümlerinin uygulanmayacağına işaret edilmiştir. Ancak burada bilahare belirtmek gerekir ki; Tebliğ’e göre, kitle fonlaması platformları bankacılık faaliyetinde bulunamaz ve bu işlemler mevduat toplama olarak değerlendirilemez. Ancak yatırımcı fonları emanet hesaplarında tutulur, bu da bir ölçüde bankacılık sistemine entegre bir koruma sağlar.
Yani tamamen “bankacılıktan bağımsız” bir sistemden bahsetmek olanaksız olup, “mevduat toplama faaliyeti kapsamında değerlendirilmeyen” bir sistemden bahsetmek mümkündür.
Borçlanmaya Dayalı Kitle Fonlaması
Borca veya borçlanmaya dayalı kitle fonlaması, şirketlerin ihtiyaç duydukları finansmanı, banka kredisi yerine çok sayıda yatırımcıdan borç alarak sağlamasıdır. Bu yöntemde yatırımcılar girişime belirli bir tutarda finansman sağlar ve şirket, vade sonunda anapara ile birlikte faiz ödemesi yaparak borcunu geri öder. Böylece girişim nakit ihtiyacını karşılar, yatırımcılar ise faiz geliri elde eder. Sistem, SPK tarafından lisanslanan kitle fonlama platformları üzerinden yürütülür. Girişim; projeyi, fonlama hedefini, vade ve faiz oranlarını detaylı şekilde açıklar; hedeflenen fon toplanırsa yatırımcıların parası şirkete aktarılır. Vade içinde belirlenen ödeme planına göre yatırımcılara geri ödeme yapılır. Yöntem, banka kredisine alternatif bir finansman sağlar ancak şirketin başarısız olması durumunda geri ödenmeme riski bulunduğundan yatırımcı açısından taşınan risk de dikkate alınmalıdır.
Ülkemizde bazı platformlar kitle fonlaması için Sermaye Piyasası Kurulu tarafından listeye alınmış olup bu listeye giren platformların sayısının da artması beklenmektedir. Zira borçlanmaya dayalı kitle fonlaması alanında yeni lisanslar kısa bir süre içinde verilmeye başlanacak ve bu yöntemin, dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygınlaşması öngörülmektedir.
Dünyada bu yöntemle birlikte bazı platformların çok kısa sürelerde çok yüksek yatırım miktarlarına ulaştığı görülmektedir. Örneğin İngiltere’de “Investa” isimli komisyonsuz işlem uygulaması, ikinci Crowdcube (Kitle Fonlama Şirketi) kampanyasını başlattıktan yalnızca bir hafta sonra 1.000.000,00-GBP’luk fon hedefini aşmıştır. Şirket, 29.10.2025’te başlattığı yeni kampanyaya 678.000,00-GBP doğrudan yatırım temin etmiş, son bir haftada 230’dan fazla yatırımcıdan gelen ek 370.000,00-GBP ile de toplam 1.000.000,00-GBP’luk yatırım barajını aşmıştır. Bu ilgi, şeffaflık, erişilebilirlik ve kullanıcı dostu çözümler sunan finansal teknoloji girişimlerine yönelik talebin ivmeli şekilde arttığını bizlere göstermektedir. Chip, Prosper ve Zero gibi platformlarda görülen başarılı yeni kampanyalar da, hisse fonlamasına olan ilginin yeniden yükseldiğini işaret etmektedir.
Borçlanmaya Dayalı Kitle Fonlanmasının Şirket Sahipleri Bakımından Avantajları
1. Bankaya Bağımlı Olmaksızın Finansman Temini
Kitle fonlaması (crowdfunding) yönteminde, şirketler kredi almak yahut finansmana erişmek için teminat, ipotek veya uzun ve zorlu süreçlerle uğraşmak zorunda kalmamakla birlikte, daha hızlı ve erişilebilir bir finansman yöntemini kullanmaktadırlar.
2. Daha Geniş Yatırımcı Kitlelerine Erişim
Bu yöntemde şirketler tek bir büyük yatırımcıya bağlı olmak yerine, çok sayıda bireysel yatırımcıdan fon toplayabilmektedir. Bu husus, hem finansman kaynaklarını çeşitlendirme, hem de daha istikrarlı yapıya kavuşma imkânı sağlamaktadır.
3. Hisse Devri Yahut Hisse Satışı Mecburiyetinin Bulunmaması
Sermayeye dayalı kitle fonlamasından farklı olarak, kitle fonlaması (crowdfunding) yönteminde, girişimcilere, ortaklık yapısı bozulmadan fon akışı sağlar. Böylelikle istenmeyen ancak kerhen sahip olunan ortaklıklara dahil olma mecburiyeti olmaksızın girişim içerisindeki kontrol kaybedilmemektedir.
4. Pazarlama ve Tanıtım Etkisi
Fonlama sürecinde projeyi inceleyen yatırımcılar; müşteri, marka destekçisi, hatta ortak veya iş birliği sağlayan kişilere dönüşebilmektedir. Bu süreçler de aynı zamanda girişimin bilinirliğini artırmakta, beklenmedik avantajlara sebep olabilmektedir.
5. Girişimler İçin Güven Unsuru
Yatırımcı, kitle fonlaması (crowdfunding) yöntemini yalnızca SPK lisanslı platformlar ve kuruluşlar üzerinden kullanabilir. Bu nedenle, SPK denetimine tabi kurum ve kuruluşlar nezdinde işlem yapılması hem yatırımcı güvenini artırarak fon teminini kolaylaştırmakta, hem de şeffaflık sağlamaktadır.
Sonuç
Kitle fonlaması (crowdfunding) sistemi, özellikle sermaye yapısı sınırlı olan girişimlerin finansmana erişiminde çok önemli bir alternatif oluşturmaktadır. Sermaye Piyasası Kurulu tarafından oluşturulan yasal çerçeve ve lisanslı platformlar aracılığıyla yürütülen bu sistem, hem yatırımcılar hem de girişimciler açısından yeni fırsatlar sunmaktadır. Bununla birlikte, kitle fonlaması faaliyetleri gerek hukuki gerek finansal açıdan dikkatli şekilde yapılandırılmalı, yatırımcı hakları ve girişimci yükümlülükleri mevzuata uygun biçimde belirlenmelidir.
Çetin Avukatlık Ofisi olarak; kitle fonlaması süreçlerinin hukuki altyapısının oluşturulması, yatırımcı sözleşmelerinin hazırlanması, SPK mevzuatına uygunluk ve platform lisanslama süreçleri gibi konularda müvekkillerimize kapsamlı danışmanlık hizmeti sunmaktayız. Konuyla ilişkin detaylı bilgi veya hukuki destek almak isterseniz info@cetinavukatlik.com adresinden bizlerle irtibata geçebilirsiniz.
Ofisimizin konu ile alakalı hizmetlerine ilişkin detaylı bilgi almak için:
