fikri mülkiyet ve yapay zeka

Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları Bağlamında Yapay Zeka ve Yapay Zekanın Yarattıkları 

Teknoloji ile Hukukun Kesişim Noktası

Yapay Zekâ (“YZ”), kısa sürede tarihin en hızlı benimsenen teknolojilerinden biri hâline geldi ve üretimden sanata, ulaşımdan sağlığa kadar pek çok alanda yaygın biçimde kullanılmaya başlandı. Ancak, sıklıkla olduğu gibi, hukuki regülasyonlar bu hızlı dönüşümü aynı hızla takip edemedi ve mevcut hukuk sistemleri, yapay zekânın ortaya çıkardığı yenilikleri yeterince kapsayamaz hâle geldi. Özellikle generatif yapay zekâ modellerinin (örneğin ChatGPT, DALL·E, Midjourney, BERT, LaMDA gibi) büyük veri kümelerini analiz ederek metin, görsel ve müzik üretebilme yeteneği, fikri mülkiyet hukukuna ilişkin temel kavramların sorgulatan yeni hukuki soruları beraberinde getirdi: Yapay zekâ tarafından üretilen içerikler telif korumasına tabi midir? Bu tür içeriklerin hak sahipliği kime aittir? Ayrıca yapay zekâ ürünü içerikler, mevcut eserlerle benzerlik gösterdiğinde bu bir telif hakkı ihlali sayılır mı? Bu sorulara verilen yanıtlar ülkeden ülkeye değişiklik göstermekte olup, küresel ölçekte henüz ortak ve yerleşik bir yaklaşıma ulaşılamamıştır.

Hazırladığımız bu kapsamlı değerlendirmede, Avrupa Birliği (AB), Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Çin ve Türk hukuk sistemlerinin söz konusu sorulara nasıl yaklaştığı; mevcut mevzuatlar, içtihatlar ve olası yasal reformlar ışığında karşılaştırmalı olarak incelenecektir.

1. Türk Hukukunda Yapay Zekâ ve Telif Hakkı Yaklaşımı

Türkiye’de yapay zekâ ile üretilen içeriklerin telif hakkı rejimi içindeki konumuna ilişkin açık bir yasal düzenleme henüz bulunmamaktadır. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (“FSEK”), eser sahibini yalnızca “eseri meydana getiren kişi” olarak tanımlamakta ve eser sahipliğini insan yaratıcılığı ile sınırlamaktadır. Bu nedenle, yapay zekânın doğrudan telif hakkı öznesi olarak kabul edilmesi Türk hukuk sistemi bakımından mümkün görünmemektedir.

Mevcut mevzuatta yer almayan yapay zekâya özgü hükümler sebebiyle, uygulamada bu alandaki sorunlar büyük ölçüde mevcut telif hakkı ilkeleri çerçevesinde, yani yorum ve kıyas yoluyla çözülmeye çalışılmaktadır. Bu ise hem hak sahipliğinin tespiti hem de yapay zekâ tarafından üretilen içeriklerin korunup korunamayacağı noktasında önemli belirsizlikler doğurmaktadır.

Ayrıca Türk hukuk sisteminde, yapay zekânın eğitilmesinde kullanılan veri setlerinin telif hakkını ihlâl edip etmediği, içeriklerin kaynak gösterilmeden kullanılması hâlinde sorumluluğun kimde olduğu ve yapay zekâ ile üretilen içeriklerin üçüncü kişi eserlerine “önemli ölçüde benzerliği” hâlinde doğacak sonuçlar gibi konular da henüz mahkeme içtihatlarına ve tabiatıyla yorumlarına konu olmamıştır. Uygulamada karşılaşılacak örnekler ve yargı kararları, bu alandaki boşlukların nasıl doldurulacağı konusunda belirleyici olacaktır.

Bu çerçevede, Türkiye’de de yapay zekânın telif hakkı hukukuna etkileri bakımından hem mevzuat düzeyinde düzenleme yapılmasına hem de uluslararası gelişmelere paralel şekilde içtihatların oluşmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle sanatçılar, yazılımcılar ve yaratıcı sektör çalışanlarının haklarının korunabilmesi adına hem koruma mekanizmalarının güçlendirilmesi hem de şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin YZ sistemleri bakımından hukukî zemine oturtulması gereklidir.

2. Avrupa Birliği Telif Hukuku Bağlamında Yapay Zeka Yasası’nın (Ai Act) Getirdikleri ve Sınırları

Avrupa Birliği, 1 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe giren ve 2 Ağustos 2026 itibarıyla tüm hükümleriyle bağlayıcı hâle gelecek olan Yapay Zekâ Yasası (“AI Act”) ile yapay zekâ teknolojilerinin düzenlenmesi konusunda küresel ölçekte öncü bir adım atmıştır. AI Act, temel olarak yapay zekâ sistemlerinin risk temelli bir yaklaşımla sınıflandırılmasını, yüksek risk ihtiva eden uygulamalar için denetim ve şeffaflık yükümlülükleri getirilmesini ve kullanıcıların güvenliğini sağlamaya yönelik mekanizmalar tesis edilmesini amaçlamaktadır. Ancak bu düzenleme doğrudan telif haklarını kapsamamakta; telif hakkı gibi fikri mülkiyet meseleleri AI Act dışında bırakılarak, esasen etik, güvenlik ve temel haklar çerçevesinde genel bir sorumluluk rejimi kurulmaktadır.

AI Act’in genel yaklaşımı, üçüncü kişilerin haklarına -özellikle telif hakları da dâhil olmak üzere- saygı gösterilmesini açıkça vurgulasa da generatif yapay zekâ modellerinin eğitimi ve kullanımı sırasında telif hakkı ihlali doğurabilecek hususlarda detaylı düzenlemeler içermemektedir. Bu bağlamda, telif hakkı konusundaki asıl normatif çerçeve hâlen 2019 tarihli Dijital Tek Pazarda Telif Hakları Direktifi (DSM Direktifi) ile çizilmektedir. Dijital Tek Pazarda Telif Hakları Direktifi, özellikle metin ve veri madenciliği (text and data mining–TDM) faaliyetlerine ilişkin bir istisna getirerek, kamuya açık içeriklerin teknoloji şirketleri tarafından analiz edilmesine belirli şartlar altında izin vermektedir. Ancak bu istisna, ilk etapta yalnızca kâr amacı gütmeyen akademik ve bilimsel araştırmalar için öngörülmüşken, günümüzde özellikle büyük teknoloji şirketleri tarafından geniş yorumlanarak telif hakkına tabi içerikleri yapay zekâ modellerini eğitmek amacıyla kullanmaları sürecinde de kullanılmaya başlanmıştır.  Bu durum, yaratıcı sektörlerde özellikle telif hakkı sahipleri nezdinde ciddi tartışmalara yol açmıştır. Sanatçılar, yazarlar, fotoğrafçılar, müzisyenler ve meslek birlikleri, Avrupa Komisyonu’na gönderdikleri açık mektuplar aracılığıyla, kendilerine ait telif haklarının yapay zekânın eğitim sürecinde kullanılan veri setlerinin şeffaf olmaması ve bu içeriklerin rızaya dayalı lisans mekanizmalarına tabi tutulmaması nedeniyle yeterince korunmadığını, haklarının sistematik biçimde ihlal edildiğini ileri sürmüş ve mevcut mevzuatın büyük teknoloji şirketlerinin çıkarlarını öncelediğini dile getirmiştir.

Avrupa Parlamentosu Üyesi Axel Voss da bu eleştirileri desteklemiş, metin ve veri madenciliği istisnasının “maksadını aşan” şekilde yorumlandığını belirtmiş ve mevcut yasal zeminin yaratıcı sektörlerin aleyhine sonuçlar doğurduğunu belirtmiştir. Voss’a göre, generatif yapay zekânın mevcut yasal boşluklardan yararlanarak, telif hakkına tabi eserlerden öğrenmesi, sanatçılara herhangi bir gelir ya da hak tanımadan yalnızca büyük teknoloji şirketlerinin lehine işleyen bir sistem yaratmaktadır.

Avrupa Komisyonu ise, yapay zekânın yaratıcı sektörler üzerindeki etkilerini dikkatle izlediğini, bu konuda süregelen istişareler yürüttüğünü ve gerek görülmesi hâlinde AI Act dışında ilave düzenleyici adımlar atılabileceğini kamuoyuna açıklamıştır.

Sonuç olarak, Avrupa Birliği hukuku kapsamında insanlar tarafından üretilmiş telif hakkına tabi eserlerin veri setleri halinde işlenmesiyle ortaya çıkarılan yapay zeka eserlerinin telif hakkı ihlali oluşturmadığı ancak bu durumun zamanla değişebileceği söylenebilecektir.

Yapay zeka tarafından üretilen eserlerin telif koruması konusunda ise, Avrupa Birliği her ne kadar yapay zekâyı regüle etmede öncü olsa da yapay zeka tarafından üretilen içeriklerin hak sahipliğine dair açık bir düzenleme (henüz) getirmemiştir.

3. Amerika Birleşik Devletleri’nde YZ ve Telif Hakkı

Amerika Birleşik Devletleri’nde telif hakkı korumasının temelini, bir eserin “yazarı”nın insan olması gerekliliği oluşturur. ABD Telif Hakkı Kanunu’na ve yargı içtihatlarına göre, telif hakkı yalnızca insan zekâsına dayalı yaratıcı katkılarla meydana gelen eserlere tanınır. Dolayısıyla, yapay zekâ (YZ) tarafından üretilen içeriklerin telif hakkı ile korunabilmesi için, bu içeriklerin oluşum sürecinde insanın anlamlı ve yaratıcı bir müdahalesinin bulunması şarttır.

ABD Telif Hakkı Ofisi ile federal mahkemeler, insan dışı yaratıcılar tarafından üretilen eserlerin telif korumasından yararlanamayacağını açıkça belirtmiştir. Bu yaklaşımın temeli, Naruto v. Slater davasına kadar uzanır. Söz konusu davada, bir maymunun çektiği fotoğrafın telif hakkı korumasına konu olamayacağına hükmedilmiştir. Benzer şekilde, Stephen Thaler’ın geliştirdiği “Creativity Machine” adlı YZ sisteminin kendi başına oluşturduğu görsel içerik için yapılan başvuru da eserin insan katkısından yoksun olması nedeniyle reddedilmiştir. Mahkemeler, geçerli bir telif hakkı talebi için mutlaka insan tarafından sağlanmış yaratıcı bir emeğin varlığına işaret etmektedir.

Bu çerçevede, YZ ile oluşturulan içeriklerin telif hakkı ile korunup korunamayacağı değerlendirilirken, insan katkısının niteliği temel kriter olarak ele alınır. Eğer bir kişi, YZ sistemine yalnızca basit veya genel komutlar verdiyse ve üretilen içerik tamamen sistemin otomatik işleyişine dayanıyorsa, bu durumda insanın yaratıcı katkısından söz edilemeyeceği için telif hakkı koruması da söz konusu olmayacaktır. Buna karşılık, eğer kullanıcı YZ’ye özgün, yaratıcı ve belirli komutlar (promptlar) vererek çıktının şekillenmesinde etkin bir rol oynadıysa ya da YZ’nin oluşturduğu içerik üzerinde yaratıcı düzenlemeler, eklemeler ya da değişiklikler yaptıysa, bu tür insan müdahaleleri telif hakkı açısından önem arz eder ve eserin korunması mümkün hâle gelebilir.

Bu konuda yaşanan güncel tartışmaların odağında, Midjourney ve DALL-E 2 gibi YZ tabanlı görsel üretim araçları yer almaktadır. Bu tür araçlarla oluşturulan görsellerin telif hakkı korumasına tabi olup olamayacağı konusunda sanatçılar ve hukukçular arasında farklı görüşler mevcuttur. Kimileri bu araçlarla üretilen içeriklerin sanatsal niteliğini sorgularken, kimileri ise YZ’yi yaratıcı süreci destekleyen bir araç olarak değerlendirmektedir. Tartışmalara yön veren önemli kararlardan biri, ABD Telif Hakkı Ofisi’nin 2023 yılında verdiği “Zarya of the Dawn” kararında ortaya çıkmıştır. Kristina Kashtanova tarafından yazılan bu çizgi romandaki tüm görsellerin Midjourney ile üretilmiş olması nedeniyle, Telif Hakkı Ofisi söz konusu görsellerin telif koruması kapsamına alınamayacağına hükmetmiştir. Ofis, yalnızca Kashtanova’nın yazdığı metinlerin telif hakkı ile korunabileceğini belirtmiştir.

Bu gelişmeler, ABD’de “prompt mühendisliği” olarak adlandırılan sürecin telif hukuku bakımından ne derece önemli hâle geldiğini göstermektedir. Kullanıcının YZ’ye verdiği komutların özgünlük ve yaratıcılık düzeyi, nihai eserin telif hakkı ile korunup korunamayacağını doğrudan etkilemektedir. Komutların detay seviyesi, renk seçimleri, biçimsel müdahaleler gibi estetik kararlar, insanın eserin yaratım sürecine ne ölçüde katkı sağladığını belirlemeye yardımcı olmaktadır. Ancak her durumda, YZ’nin kendi başına bir “yaratıcı” kabul edilmesi mümkün değildir; o yalnızca insanın yönlendirmesiyle çalışan bir araçtır.

Sonuç olarak, Amerika Birleşik Devletleri’nde YZ destekli içeriklerin telif hakkı korumasına konu olabilmesi için, insanın yaratıcı katkısı vazgeçilmez bir unsur olarak değerlendirilmektedir. Her somut durumda, insan katkısının özgünlüğü, kapsamı ve eserin şekillenmesine etkisi ayrı ayrı incelenerek telif hakkı olup olmadığına karar verilmektedir.

4. Çin’de YZ Eserlerinin Telif Statüsü Üzerine Gelişmeler

Çin Halk Cumhuriyeti Telif Hakkı Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği’ne göre telif hakkı korumasına uygun eserlerin üç temel unsura sahip olması gerekmektedir: özgünlük, ifade edilebilirlik ve entelektüel başarı. Eserlerin ifade edilebilirliği, farklı şekillerde aktarılabilmesi (metin, sözlü anlatım, dram, bilgisayar yazılımı gibi) ile sağlanır. Yapay zekâ tarafından üretilen eserler bu kriteri doğal olarak karşılamaktadır. Eserin entelektüel başarı unsuru açısından ise, yapay zekâ ürünlerinin insan yapımı eserlerle arasında büyük bir fark bulunmamaktadır. Ancak, özgünlük unsuru incelendiğinde, eserin bağımsız olarak yaratılması hususunun tartışmalı olduğu ve sorun oluşturabileceği görülmektedir.

Bu anlamda, Çin’de Guangzhou İnternet Mahkemesi tarafından verilen bir karar, dikkat çekmiştir. Bu karar, yapay zeka modeli tarafından kullanıcıların metin girdileri ile oluşturulan bazı görsellerin, ünlü Japon çizgi film karakteri “Ultraman” ile büyük benzerlik taşıdığına dikkat çekmiştir. Mahkeme, yapay zeka sağlayıcısının çevrimiçi bir veri tabanına erişim sağladığını ve bu erişimle birlikte oluşturulan görsellerin, münhasır lisans sahibinin çoğaltma ve uyarlama haklarını ihlal ettiğini belirtmiştir. Kararda, söz konusu ihlalin durdurulmasına ve tazminat ödenmesine hükmedilmiştir.

5. Güncel Davalar Işığında YZ ve Telif Uyuşmazlıkları

Bu konudaki hukuki gelişmelere öncülük edecek nitelikteki dünya genelinde görülmekte olan bazı önemli davalar şunlardır  :

  • New York Times v. Microsoft & OpenAI: Times gazetesi, Copilot ve ChatGPT’nin içeriklerini izinsiz kullandığı, doğrudan alıntıladığı, özetlediği ve yanlış şekilde atfettiği iddiasıyla dava açmıştır. Dava, YZ’nin içerik sorumluluğu ve etik sınırları açısından önem taşımaktadır.
  • Getty Images v. Stability AI: Getty Images, 12 milyondan fazla fotoğrafının izinsiz kullanıldığı ve bu görsellerin yapay zekâ modellerinde eğitildiğini iddia etmiştir. Şirket, aynı zamanda watermark’ların da tahrif edildiğini ileri sürerek DMCA ihlalleri nedeniyle tazminat ve model imhası talep etmektedir.
  • Daily News v. Microsoft & OpenAI: Sekiz gazete yayıncısı, telifli makalelerin izinsiz kullanımı, yanıltıcı içerik üretimi ve itibar zedelenmesi nedeniyle toplu dava açmıştır.
  • Alter v. OpenAI: Üç ayrı telif hakkı ihlâli davasının birleşimi olan bu dosyada, OpenAI ve Microsoft’un YZ eğitiminde yazarların eserlerini izinsiz kullandığı öne sürülmüştür. Davanın taraflarınca “Dönüştürücü adil kullanım” savunması yapılmakta, ancak davanın sonucuna göre sektördeki birçok uygulamanın da değişmesi olası görünmektedir.

6. Sonuç

Yapay zekânın üretici kapasitesinin, mevcut telif sistemi ile tam uyumlu olduğunu söylemek olanaksızdır. Hem eserlerin korunması hem de yaratıcı bireylerin haklarının ihlâl edilmemesi adına dengeli, şeffaf ve uygulanabilir bir yasal çerçeveye duyulan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır. Bugün için ülkeler farklı yaklaşımlar sergilese de ortak kaygılar bellidir: telif hakkı sahipliğinin netleştirilmesi, eğitim verilerinde şeffaflık, YZ çıktılarında sorumluluk ve ihlâllerin tespiti için adil mekanizmalar. Bu sorunların çözülmesi için uluslararası iş birliği, teknik bilgi birikimi ve etik ilkeler, yol gösterici olmalı ve hukuki düzenlemelerin etkinliğini artırmalıdır.


Av. Gül ACAR (gul@cetinavukatlik.com)

Av. Alper ÇETİN (alper@cetinavukatlik.com)


Ofisimizin konu ile alakalı hizmetlerine ilişkin detaylı bilgi almak için:

 

Kaynakça

1. Durgun, E., & Güneş, A. (2024, Ekim 11). Yapay zeka ve telif hakkı: Hukuki tartışmalar ve global davalar. Mondaq. https://www.mondaq.com/turkey/copyright/1528984/yapay-zeka-ve-telif-hakk%C4%B1-hukuki-tart%C4%B1%C5%9Fmalar-ve-global-davalar

2. Yıldırım Köse, M., Yıldız, H., & Yücel, S. (2025, Mart 4). Yapay zeka ve telif hakkı: Zorluklar ve fırsatlar. Gün + Partners. https://gun.av.tr/insights/articles/artificial-intelligence-and-copyright-challenges-and-opportunities#top

3. https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=CELEX:32024R1689

4. https://eur-lex.europa.eu/eli/dir/2019/790/oj/eng

5. https://www.europarl.europa.eu/news/en/press-room/20180906IPR12103/parliament-adopts-its-position-on-digital-copyright-rules

6. Sweeney, M. (2025, Şubat 19). EU accused of leaving devastating copyright loophole in AI act. The Guardian. https://www.theguardian.com/technology/2025/feb/19/eu-accused-of-leaving-devastating-copyright-loophole-in-ai-act

7. S. Copyright Office. (2025, Ocak 29). Copyright and artificial intelligence: Part 2 – Copyrightability. https://www.copyright.gov/ai/Copyright-and-Artificial-Intelligence-Part-2-Copyrightability-Report.pdf

8. Naruto v. Slater, No. 16-15469, 888 F.3d 418 (9th Cir. 2018). Erişim: https://cdn.ca9.uscourts.gov/datastore/opinions/2018/04/23/16-15469.pdf

9. Thaler v. Perlmutter, No. 22-1564 (BAH), 2023 WL 5132122 (D.D.C. Aug. 18, 2023). Erişim: https://www.copyright.gov/ai/docs/district-court-decision-affirming-refusal-of-registration.pdf

10. S. Copyright Office. (2023, Şubat 21). Zarya of the Dawn (Registration # VAu001480196). https://www.copyright.gov/docs/zarya-of-the-dawn.pdf

11. Zirpoli, Christopher T. (2023) Generative Artificial Intelligence and Copyright Law, Congressional Research Service, https:// crsreports.congress.gov LSB10922

12. https://www.hg.org/legal-articles/china-court-decides-artificial-intelligence-generated-content-infringes-copyright-66549

13. Zhang, Feiyang. (2023). Copyright Issues in Artificial Intelligence: A Comprehensive Examination from the Perspectives of Subject and Object. Communications in Humanities Research. 15. 172-182. 10.54254/2753-7064/15/20230664.

14. NYT v OpenAI Microsoft uyuşmazlığı https://www.nytimes.com/2024/03/04/technology/microsoft-ai-copyright-lawsuit.html

15. Yüksek Mahkeme. (2025, Ocak 14). Getty Images (US) Inc. ve diğerleri v. Stability AI Ltd. [2025] EWHC 38 (Ch), IL-2023-000007. https://www.judiciary.uk/wp-content/uploads/2025/01/Getty-Images-and-others-v-Stability-AI-14.01.25.pdf

16. (2024, Nisan 30). Daily News v. Microsoft. https://www.bakerlaw.com/daily-news-v-microsoft/

17. (2024, Nisan 30). Alter v. OpenAI. https://www.bakerlaw.com/alter-v-openai/

18. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı. (2014, Aralık 12). 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu. https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.3.5846-20141212.pdf